Sayfalar

29 Mart 2014 Cumartesi

Ve Sonuçlar Açıklandı.

Evet az önce sonuçlar açıklandı ve 2 milyon kaderdaşımla itişe kakışa sonucumu öğrenmeye çalıştım:) 
Aslında bana göre sınav berbat geçmişti. En kötü denememden bile daha kötü yapmıştım. Hani iyi başlamak önemli ya başta kopmuştu düğümler. O da nasıl? Hep 35 dk.'da çözdüğüm Türkçeyi 39 dk.'da çözdüm diye:) Ne kadar aptalım demi? Sonra morali bozuk bir şekilde Matematiğe geçtim ve 16'ya kadar geldim 16. soruyu çözemedim:) O kadar da ayrıntılı hatırlıyorum:) Sonra bütüün moral gitti biraz sınavı bıraktım, sinirim bozuldu. Sonra biraz Sosyal'e baktım tabi arada bir kaç defa daha sınavı bıraktım:) Son 40 dk.'da bir kaç tane matematik çözmüşümdür ancak, berbattı yani :(
Sonuç: YGS5'ten 356 almışım 68 bindeyim :/
Geçen sene de 350 yapmıştım önemli olan o değil ama denemelerde 400-420 arası yaparken bu kadar düşmek :/
İstediğim üniversite için de şansımı %90 kaybettim:(
Neyse artık elimden geleni yapacağım ve gelen en iyi yere gideceğim ama bu sınava hazırlanma olayı bağımlılık yaptı iki yılda:) Gitsem bile yine gireceğim, benden kurtuluş yok ÖSYM!:)
Ama bu sınavdan sonra takıntılarımı takmamaya karar verdim çünkü sonuçları böyle ağır oluyor.

Neyse biraz konuyu dağıtayım girdiğim okulda ne oldu biliyor musunuz? Kızın biri sınava telefonla girmiş O_o
Türkiye'de bir tek Maraş'ta o da benim okulumda:) Çağırıyorum resmen:)
Kız telefonunun yanında olduğunu fark etmemiş, polis de cebine bakmamış kızın. Benimkine de bakmamıştı. Tel toka vardı bende de onu da görmedi. Okulda güvenlik baya zayıftı. Kızı polisler götürmüş polis hakkında da soruşturma açılmış. Yani bir insan cebindeki telefonu nasıl hissetmez ki?
O değil de ben kızı kim aradı onu merak ediyorum :)

Neyse ya kaderimiz buymuş, emeğimin karşılığını aldım. Sınava giren arkadaşlarım sizin sonuçlarınız nasıl? :)



26 Mart 2014 Çarşamba

Ayten ft. Aysel :)

Gün geçmiyor ki başlıklardaki saçmalamam artmasın :)) Hep daha saçması, hep daha saçması :D

Bir TM'ci olarak blogumda şiir olmazsa olmaz demi?
Bu yüzdeen bu duygusallığın doruklarında, insanda bana neden böyle şiirler yazılmıyor ki dedirten isim itibariyle benzer olduğunu da düşündüğüm iki güzide şiiri bir postta buluşturayım dedim:)
Okumayan biri kaldıysa okumuş olur ki bence olası bir durum ben bile bir sürü meşhur şiiri okumamışımdır ve bunları da ilk okuduğum zaman yıllaar önce değil. Zaten bilenler de tekrar okumuş olur:)

AYSEL GİT BAŞIMDAN
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın
Hiç bir dakikamı yaşayamazsın
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Benim için kirletme aydınlığını
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün
Gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim
Ya ölmek ustalığını kazanırsın
Ya korku biriktirmek yetisini
Acılarım iyice bol gelir sana
Sevincim bir türlü tutmaz sevincini
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ümitsizliğimi olsun anlasana
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Sevindiğim anda sen üzülürsün
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
İçinden bir gemi kalkıp gitmemiş
Uzak yalnızlık limanlarına
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
Sakın başka bir şey getirme aklına
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan seni seviyorum
ATTİLA İLHAN

Bu şiiri ilk defa lisemizdeki şiir yarışmasında dinlemiştim. Bizim sınıftan biri bu şiirle katılmıştı çok da güzel okumuştu:) Ama başlarken biraz sorun yaşıyordu kk

MİLYON KERE AYTEN
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Aytenli içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Ayten'deyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala oturabilirsiniz
Bir kadeh de sizinle içeriz Aytenli iki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm üşümem
Üç kere adını tekrarlarım karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Bunu da daha geçen günlerde dershanede okudum ilk defa. 
Peki siz Ayten mi olmak isterdiniz Aysel mi?:) 
Ben Aysel.
Ama ben birisi 'Hatice git başımdan' derse sözün sonunu dinlemeden giderdim ya neyse:)


22 Mart 2014 Cumartesi

3 Soru Mimi

Uzun süredir mim yazmıyordum demi? O zaman bu hasretin sona ermesini sağlayan Titania'ya teşekkür ederim ^_^
(Hayır hiç bir yazıya doğru dürüst başlamayacağım!)

Sorular gelsin!

  • Neden ''Ne Olsun...:)'' ?

Bunu daha önce de anlatmıştım sanırım ama tabi ki yine anlatırım:)
Ben blogu blogun ne olduğunu bile bilmeden açmıştım zaten. Bu yüzden ilk başlıklarım saçmaydı ama ne olduğunu sormayın çünkü hatırlamıyorum:) Neyse blogun ne olduğunu kavradım ve değiştirmek istedim. Düşünüp dururken ablama da sordum blogumun ismi ne olsun diye. O da ''Ne Olsun'' olsun dedi:)
Ben de garip bi şey duydum ya atladım hemen. Şu an seviyorum ismini alıştım diyelim ya da ama daha iyi bir şey bulabilirdik :/
Smileyleri de çok sevdiğim için başlığa bile koymuşum bi daha da silmedim:)

  • Hayat felsefeni belirleyen söz nedir?
YGS
aslında ciddi olmama rağmen şaka bir yana meşhur olmayan ama bana ait olan yani olacak olan (çünkü şimdi yazacağım) bir söz söyleyeyim o zaman size:)
Mutlu ol, hep gül, hayat bir şeyleri kafaya takacak kadar değersiz değil. Geçmişe takılıp gününü heba etme. 
Neysen osun, başkası olmaya çalışma
Ve unutma ki sen istersen her şey olur sen yeter ki iste:)
Bir de şey var; Bir işi yarın yapabileceksem bugün bana dokunmayın:/ 

  • Kendinle ilgili üçü doğru dört şey nedir?
Düzene çok önem veririm, her yerin düzgün olmasını isterim.
Özgür burcum Yay'a inat aileme, ablama bağımlıyım. Evcimenim. Ve kopabileceğimi düşünmüyorum.
Çok yiyen ama hiç kilo almayan gillerdendim birinin bana gözü değdi. Bulacağım onu!
Favori filmlerim korku filmleridir. Korkuyorum zira
Hangisi yanlış?:)

Bu arada yarın sınava gireceğim daha önce milyon kere söylediğim gibi:) İnşallah iyi geçer, bana dua etmeyi unutmayın:)

Ebru3genMakyajlı Birileri ve tabi ki ablam 
Mimledim sizi!


16 Mart 2014 Pazar

Bizim Evin Halleri...(4)

Bakın ÖSYM'nin kutusunu ne olarak kullanıyorum :) İntikamımızı aldım arkadaşlar o artık sarma konmuş bir dondurma kutusu! 
Neyse sınav da geldi kendileriyle tekrar muhatap oleceğim için arayı bozmayalım :)

Sister's feet :P 
Hastanede beklerken sıkılmak Vol.1

Benim kepimin altına ablamın fotoğrafını yerleştirdik mi tamamdır, çok eğlenceli!! :/

SAÇLARIMIN UÇLARINI MORA BOYATTIM 
Şaka şaka :) Yanda Ufo yanıyormuş ondan yansımış. Telefonda o saçların neden öyle gözüktüğüne bir türlü anlam veremedim bilgisayara atınca sobayı gördüm kk

Cowboy me ^^

She likes walnuz sooo much. Can you understand???
Cevizi çok seviyor. ANLAYAMAZSINIZ.

Mantııııı. Bayılırım.
Enn sevdiğim yemeklerden annem de çok güzel ama çok nadir yapar :( 
Madem az yapıyorsun çirkin olsun ki istemeyelim ama madem güzel yapıyorsun niye bizi ona hasret bırakıyorsun anne!


Saat gecenin 2.12'si. (Bu arada saat yazımlarında iki nokta değil nokta kullanılır) -mış. Geçen ders öğrendik:)
Ve benim yarın sabah sınavım var ama bir yazı yazmazsam rahat etmeyecektim :) E bu seri de en pratiklerinden malum :) 

İyi geceleer ^_^



13 Mart 2014 Perşembe

YGS. Resmen.

Evet resmen YGSliyim artık. (GSliyim gibi bi şey oldu bu, sevmedim)
Neyse, sınav yerleri açıklanmış sınav giriş belgem de çıkmış. Evet çıkmaması gibi bir endişem vardı :) Bilmiyorum öyle çok olumsuz düşünen biri de değilim ama bu düşünce aklımdan çıkmadı ''Başvurum kabul olmayacak mı acaba?''
Neyse ki olmuş:) Korkarak girdim valla siteye :)
Bu arada nerede giriyorum biliyor musunuz? Ortaokul.
Benim gibi zeki zaten kısacık olan boyumu daha da kısa söyleyerek kendi istedi bunu. Neyse takmayacağım, gireceğim yerin ne önemi var ben iyi yaptıktan sonra demi :)
Bu sene de pek çalışamadım ama öyle olumsuz düşünmek yok, elimden gelenin en iyisini yapacağım, LYS'ye daha çok çalışacağım ve o istediğim üniversiteyi kazanacağım :) İnşallah.
Siz de bana şans dileyin, duanızı esirgemeyin lütfen, olur mu :)



10 Mart 2014 Pazartesi

ÇİÇEKLERİ GÖRÜYOR MUSUNUZ?

Kör sağır ve dilsiz doğdu. Fakat insanlık tarihine bir dilenci olarak değil, çok iyi bir felsefeci olarak geçti. Başlangıçta göremiyordu, konuşamıyordu, duyamıyordu. Ama bütün bunların üstesinden gelmeyi başardı. Ve bir gün şöyle dedi: ''Bazen kendi kendime, dünyada herkes senede iki gün görme ve işitme duyularından mahrum kalsa, ne iyi olurdu, diye düşünürüm. O zaman onlar karanlıkta görme kabiliyetlerine daha çok değer vermeyi, sessizlikte seslerin verdiği zevki daha iyi duyabilmeyi öğrenebilirlerdi.''
Acaba sadece bir kaç günlüğüne görebilmesi mümkün olsaydı, önce neleri görmek isterdi Hellen Keller?
''Birinci gün bana olan iyilikleri ve yardımlarıyla hayatıma değer veren insanları görmek isterdim. Bir kimseyi görebilmenin insanlarda ne hisler uyandırdığını bilmiyorum. Ben sadece dokunarak onların yüz hatlarını, kederli mi, neşeli mi olduklarını hissedebilirim. Fakat görenler, acaba gözlerini iyi kullanabiliyorlar mı? Sevdiklerinin göz renklerini, yüz hatlarını biliyorlar mı?
Evet, ilk gün sevdiğim arkadaşlarımı eve çağırıp yüzlerine uzun uzun bakardım. Sonra yeni doğmuş bir bebek görmek isterdim. Sadece onun masumluğundan bir güzellik hissesi alabilmek için.
Kitapları görmek isterdim ayrıca. O akşam güneşin batışının her zamankinden daha parlak ve muhteşem olması için Allah'a yalvarırdım. Ve gözlerimi hiç ama hiç kapamazdım. Ertesi günü şafak vaktini seyrederdim. Sonra insanların sanat eserlerini görmek isterdim.''
Etrafınıza üç gün sonra bir daha hiç göremeyecekmiş gibi bakınız.
Üç gün sonra bir daha hiç duyamayacakmış gibi dinleyiniz sesleri.
Belki o zaman, her zaman bakıp da göremediğiniz, işitip de güzel bulmadığınız ne harikalarla karşılaşacaksınız.


Başarı için KILAVUZ ÖYKÜLER'den alıntıdır. 

8 Mart 2014 Cumartesi

GELECEĞİNİ BİLİYORDUM

Savaşın en kanlı günlerinden biri... Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve:
-Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?
Delirdin mi? der gibi baktı teğmen.
-Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş.
Büyük ihtimalle ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın.
Asker ısrar etti ve teğmen ''Peki'' dedi, ''Git o zaman.''
Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti. Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü:
-Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bu zaten ölmüş.
-Değdi teğmenim, dedi asker.
-Nasıl değdi? Arkadaşın ölmüş görmüyor musun?
-Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağ idi. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için. Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı:
''Geleceğini biliyordum!'' demişti arkadaşı.
''Geleceğini biliyordum!''

Dünya edebiyatının büyük şair ve yazarı Goethe ''Bir dost uğruna ölmek zor değil, uğruna ölünebilecek dost bulmak zordour.'' diyor. Sahi, sizin uğruna ölebileceğiniz kaç dostunuz var?


Başarı için KILAVUZ ÖYKÜLER'den alıntıdır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...