Sayfalar

8 Mart 2014 Cumartesi

GELECEĞİNİ BİLİYORDUM

Savaşın en kanlı günlerinden biri... Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve:
-Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?
Delirdin mi? der gibi baktı teğmen.
-Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş.
Büyük ihtimalle ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın.
Asker ısrar etti ve teğmen ''Peki'' dedi, ''Git o zaman.''
Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti. Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü:
-Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bu zaten ölmüş.
-Değdi teğmenim, dedi asker.
-Nasıl değdi? Arkadaşın ölmüş görmüyor musun?
-Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağ idi. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için. Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı:
''Geleceğini biliyordum!'' demişti arkadaşı.
''Geleceğini biliyordum!''

Dünya edebiyatının büyük şair ve yazarı Goethe ''Bir dost uğruna ölmek zor değil, uğruna ölünebilecek dost bulmak zordour.'' diyor. Sahi, sizin uğruna ölebileceğiniz kaç dostunuz var?


Başarı için KILAVUZ ÖYKÜLER'den alıntıdır.

2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...