Sayfalar

25 Mayıs 2014 Pazar

What's My Name?

Merhabaa:)
Kendimi uzun süredir blogdan soyutlamış gibi hissediyorum. Yazdığım bir kaç tane yazı da mim yazısı oluyor :)
Aslında yine bir mim yazıyordum çünkü yarım kalan üç tane mim yazısı daha var :D Evet doğru bildiniz okuldayken ödevlerimi de yapmazdım ben.
Random Play mimini yapıyordum meşhur zaten bilirsiniz sıradaki şarkı Rihanna'nın What's My Name şarkısı çıktı ve aklıma çok yakın zamanda olan bir anım geldi. Buradan da Rihanna'nın kulaklarını çınlatalım :D
Aslında çok komik bir şey değil öylesine bir şey belki ama ben yazmak istediysem yazarım :D
Kısa kesip (!) konuya giriyorum;
Şimdi dershanede edebiyat derslerinde hoca yazar-eser soruları soruyor sürekli. Her derste sorar yani özellikle de bana :) Dershane eylülde başlamıştı sekiz ay olmuş hocadan hiç ismimi duymadım. Geçen derslerde fark ettim bunu da. Bana soru soracağı zaman hep eliyle işaret ediyor. Tabi anladım ben hoca benim ismimi bilmiyor :) Bu yüzden soru fasıllarında deftere bakıyormuş gibi yapıp sorulardan kurtulmak istemiştim ama sevgili arkadaşlarım planlarımı suya düşürdüler. Hoca beni işaret ediyor ben bakmayınca dürtüyorlar. Madem sorulardan kurtulamadım en azından hocanın ismimi bilip bilmediğini sorup öğreneyim dedim. Yani anlık bir şeydi hocaya bunu sormak aklıma geldi ve hemen arkasından gittim :) İnsan önce bir düşünüp taşınır taşındığı yerde bi daha düşünür demi. Rezil olur muyum, saçma bir hareket olmaz mı diye.

Ben: Hocam size bir şey sorabilir miyim?
Hoca: Sana bugün neden çok soru sorduğumu mu soracaksın?
Ben: Hayır onu sormayacağım, benim ismimi biliyor musunuz?
Hoca: Biliyorum tabi.
Arkadaşım: Söyleyin o zaman hocam hadi bir de biz size soru soralım.
Hoca: düşünmekte...
Ben: Bilmiyorsanız bir önemi yok :)
Hoca: Sen hatırlat o zaman
Ben: Hatice :)

1 gün sonra:

Hoca: Bu soruyu da Haticeye soralım :)

Evet kendi ellerimle yaptım artık hoca ismimi söyleyip söyleyip soru soracak. Bu arada bu olayın üzerinden çok az süre geçmesine rağmen hoca her konuştuğumuzda ismimi söylüyor. Unutmuyorum bak demeye mi getiriyor acaba? :)

Sizce rezil olmuş muyum? Dürüst olun ama :)



12 Mayıs 2014 Pazartesi

Mim | Tek Kelime ^^

Bu mim de şu sıralar popüler mimlerden ve itiraf edeyim ki popüler olan mim ben yapmadan geçsin istemiyorum :) Evet bu mimde de gözüm vardı bu yüzden Makyajlı Birileri'ne çook teşekkür ediyorum :)
Kendilerini de takip etmenizi tavsiye ederim bu arada zira sadece makyaj değil film ve kitap tanıtımları da yapıyorlar. Muhteşem üçlü yani ;)

Mimin olayını anlatayım önce başlıktan da anlaşılıyor zaten sorulan sorulara tek kelimelik cevaplar veriyoruz. Benim gibi çenesi düşük biri için çok zor olacak ama bre bismillah :)

1. Telefonun nerede?
-Sehpada
2. Partnerin?
-Yok
3. Saçların?
-Uzun
4. Annen?
-Herşeyim
(Yazım hatası yaparak tek kelime haline getirdim, nasıl?:D)
5. Baban?
-Herşeyim
6. En sevdiğin eşya?
-PC
7. Son gece gördüğün rüya?
-Hatırlamıyorum
8. Hayalindeki araba?
-Cooper
9. İçinde bulunduğun oda?
-Sessiz
10. Korkun?
-Kaybetmek
11. On Sene içinde ne olmak istiyorsun?
-İş'li
12. Sen ne değilsin?
-Girişken
13. En son yaptığın şey?
-Yemek 
(Fiil olan:D)
14. Üzerinde ne var?
Mickey


15. Senin hayatın?
-LYS
16.Moralin?
-Kötü
17. Şu an ne düşünüyorsun?
-LYS
18. Senin bilgisayarın?
-Vestel
19. Bira?
-İçmedim
20. Aşk?
-Platonik 

Hep ne düşünüyorsam onları yazardım da bu sefer düşündüklerimi yazmayayım diye düşünmedim değil :) 
Ama tabi ne düşünüyorsam yazdım bakın rezil olmak pahasına kendimden ödün vermiyorum :D

Geçen mimde mimleme olayını biraz (!) abarttığım için bu sefer mimin ucunu açık bırakıyorum isteyen arkadaşı mimlemiş bulunayım :)  

Bir mimin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız efendim, gününüzün ikinci yarısı ilk yarından daha güzel geçsin. Hoşçakalın :)


7 Mayıs 2014 Çarşamba

Mim | Siz Hiç...?


Çelen'in Sazı çok güzel bir yazı yazmış ve bunu mime dönüştürmüş ve beni de mimlemiş :) Çok teşekkür ediyorum:)

Siz hiç gerçek aşk nedir bildiniz mi?
-Hayır:)
Siz hiç acı çektiniz mi?
-Ayrıntıya girmeyeyim ama evet.
Siz hiç insanların taa gözlerinin içine baktınız mı?
-Ben diğer insanların aksine gözlere bakmayı sevmiyorum ama 5 saniyeyi geçmemek şartıyla bakmışımdır mutlaka:)) 
Siz hiç salıncakta sallanıp bulutları yakalamaya çalıştınız mı?
-Eveet :) Çocukken her sallandığımda bulutlara ulaşmak isterdim:)
Siz hiç ayağınız takılıp düştüğünüzde kendinize bayılana kadar güldünüz mü?
-Never! Çocukken canım acıdığı için ağlardım büyüyünce de rezil olma duygusu çok ağır bastığı için hızlı adımlarla uzaklaşmayı yeğliyorum:)
Siz hiç parmak yarışı yaptınız mı?
-Tabi ki. Çoğu kez de ben kazandım ama sanırım azıcık hile yapıyorum :)
Siz hiç kafanızı su dolu bir kovaya koyup nefesinizi ne kadar tutabileceğinize baktınız mı?
-Evet, çok tutamadım ama:)
Siz hiç ruh çağırdınız mı?
-Hatırlamıyorum ama kuvvetle muhtemel hayır :) Korkarım ben zaten..
Siz hiç altın günü yaptınız mı?
-Haha annemin nadiren yaptıklarında bulunmayı bile sevmem:) 19 yaşındayım ben yeni nesil yapıyor mu ki bunlardan? :p
Siz hiç pamuk şeker yerken elinize gözünüze bulaştırdınız mı?
-Yok ya bulaştırmamışımdır herhalde aslında ben çok kötü yerim bir şeyleri ama cık hatırlamıyorum:)
Siz hiç bir gece yarısı uyanıp sevdiğinizin (kim olursa olsun) nefesini dinlediniz mi?
-Yani, evet.
Siz hiç saatlerce köpük banyosu yaptınız mı?
-Yani saatlerce banyoda kalmayı severim ama köpüklü kalmayı da sevmem. Hem hayır hem evet :)
Siz hiç çimlerin üstünde çıplak ayak yürümenin zevkini yaşadınız mı?
-Bissürü :p 
Çocukken sürekli parklarda olduğumuz için doğal olarak ama şu kene olayları çıktıktan sonra korkar oldum :(
Siz hiç yağmur altında çılgınlar gibi koştunuz mu?
-Çok isterdim ama rezil olma duygusu önüme hep set koyuyor :( 
Siz hiç bir günü hayıflanmadan geçirebildiniz mi?
-Geçirmişimdir mutlaka ben çok hayıflanan biri değilim zaten:)
Siz hiç sesiniz kötü olsa bile bir şarkıyı bağıra bağıra söylediniz mi?
-Evde olmak şartıyla ve sadece aile bireyleri olması şartıyla evet:) 
Siz hiç kendi takımınız yense bile karşı takımla alay etmeden medenice tebrik ettiniz mi?
-Tabi ki, kendi takımımı deli gibi desteklerim ama bu sadece bir oyun ve biz düşman değiliz. Kazanan her zaman tebrik edilmeyi hak eder. Medenice. 
Siz hiç yardımlaştınız mı?
-Sınavlarda bolca :)) haha
Neyse kendimi ciddiyete davet ediyorum, evet :)
Siz hiç saatlerce beklemenize rağmen acelesi olduğu her halinden belli olan birine yerinizi verdiniz mi?
-Saatlerce beklediğim bir yer olmadı sanırım en azından hatırladığım kadarıyla ama olsa verirdim tabi :)
Siz hiç cep telefonunuzu evde bırakıp dışarı çıktınız mı?
-Ohoo çok defa :) Bırakıp değil de unuttuğum çok oluyor. Bırakırım da canım ne olacak zaten sadece herkes kullanıyor diye kullanıyorum:) 
Siz hiç ''etraf ne der'' diye düşünmeden bir kez olsun rahat hareket ettiniz mi?
-Ben aslında etraf ne der diye çok düşünen bir insanım ve bu özelliğimi hiiç ama hiç sevmiyorum. Bu yüzden arada bu huyumu terk etmek için etrafı düşünmemeye çalışıyorum :) 
Yani bir kez olsun evet ama genel olarak hayır:)
Siz hiç gönlünüzce yaşayabildiniz mi?
-Aslında ben her zaman gönlümce yaşıyorum ve maalesef bunun ceremesini bir yıl daha üniversiteye hazırlanarak çekiyorum :( 
Gerçi hala gönlümce yaşıyorum ve hala pişman değilim :) 
Umarım ileride de pişman olmam, olmayacağımı umarım :) Hehe çok garip bir cümle oldu. Bakın gönlümce de yazıyorum :p

Çoğu şeye evet dedim değil mi? Güzel :)
Sıra birilerini mimlemede;
Gizli YetenekbirgaripŞeymaDikiş ve Tasarım AşkıNovalyamoDördüncü Tekil ŞahısEvde YazarHayallerimde Ben (daha kendisinin mimini yapmamışken başka mimle mimlemek, pişkinlik olur mu?), Hayattan PayetlerShirushi [Be sefer sen Paul'u mimle:)], HikaruivyKavanozdaki BeyinKore'ye SevgilerMiss GrumpyModa EviPozitif ManyakSpottyTawannannaÇançiçeği, vee tabi ki Makyajlı Birileri

ÖNEMLE OKUNMASI RİCA OLUNAN NOT:
Çok mu büyük oldu? :D 
Neyse arkadaşlar ben mimi yanlış anlamışım sorulara cevap vermiyor da kendi ''Siz hiç'' lerimizi yazıyormuşuz :) Yapacak arkadalar öyle yapsın ;) 

Bakın gönlümce insanlar ''Bu ne be bütün listeni mi mimledin'' der diye düşünmeden bütün listemi mimledim :))
Çok uzun sürdü ama ya bi daha mı, asla :p

Ama güzel bir mim olduğu için herkes yapsın istedim ve tekrar Çelen'e teşekkürler:) 
Onun da dediği gibi yaşamlarımızın her karesini dolu dolu geçirmemiz dileğiyle :)


5 Mayıs 2014 Pazartesi

#YazınYapacağım

Aslında yazla ilgili planlar yapmayı sevmem çünkü hiç bir zaman gerçekleştirememişimdir:)
Ama uzuun bir süredir sınava hazırlanıyorum biliyorsunuz:) Herkes bir yıl stresini yaşar bitirir, ben iki yıldır aynı şeyleri yaşayınca baya uzun geliyor hiç bitmeyecekmiş gibi. Bıktım yani biraz. Pek faaliyet gösterdiğim yok ama düşünmeden de edemiyor tabi insan:) Ama bu stresten azıcık uzaklaşmak ya da heyecanı canlı tutmak için arada yazı da aklıma getirmiyor değilim.
Aslında henüz kısa kola bile geçmiş değilim yakın zamanda grip atlattığım için. Atlatmış da sayılmam ya neyse:) Amaa yeter artık diyorum ve salı günü kısa kol giyeceğim, heyecanlıyım :P

Neysee yeter artık bu kadar girizgah planlarımı yazmak istiyorum saat gecenin 03.13'ünde :D
(Tamamen doğaçlama olacak, aklıma ne geldiyse) :D

  • Öncelikle lütfen artık sınavı düşünmediğim rahat bir yaz olsun. Öyle iyi üniversite de olsun istemiyorum artık ortalama bir yere gideyim yeter:) Ama KPSS'ye girmeyi düşünüyorum o yüzden ders çalışmayı  bırakmam herhalde. Zaten bazı dersler aynı biraz daha çalışıp ne yapabildiğimi göreceğim. Yani öyle planlıyorum:))
  • Yine ders çalışmakla ilgili ama daha bir heyecanlı:) İngilizce'mi geliştirmek istiyorum. Hem bu sayede İngilizce video, film falan izlemiş olurum:) 
  • Yine sınav bahanesiyle alışverişmiş, mağaza mağaza gezeyimmiş unuttum:) Sadece ihtiyaç olunca ve hızlıca olunca bir zevki de kalmıyor. Hem üniversiteye gideceğimi düşünerek yaptığım için bu planları annemgil de bir şey demez istediğimi alırım:) Ama en önce bir kot şort! Biliyorum herkes bunu yazıyor/söylüyor ama herkes gibi düşünmek suç mu:)
  • Bende kansızlık olduğu için çok halsiz ve yorgun olurum. O yüzden gerçekleştiremem hiç istediklerimi. Yine o yüzden hemen ciddi bir şekilde doktora falan gideceğim verdiği ilaçları da düzenli bir şekilde kullanacağım. Vee geçen yazlardaki gibi evde kalmayacağım sürekli. Kuzenim, ablam ve bazı arkadaşlarımla sürekli gezi planları yapmayı düşünüyorum, hadi bakalım inşallah:) Aa belki lisedeki arkadaşlarımla buluşuruz yine çok güzel oluyor o olay :D
  • Bol bol bol bol dizi, film izlemek bol bol kitap okumak istiyorum, istiyorum! Özellikle oruçlu olduğumuz günlerde :D
  • Belki bir hobiyle falan da uğraşırım resim yapmayı saçma da olsa şiir yazmayı falan seviyorum:) Takı yapmayı da seviyorum pek yapmasam da. 
  • Kesinikle tek İngilizce beni kesmez diğer dillerinde ucundan tutarız azıcık :D
  • Sevdiğim sanatçılardan falan uzak kaldım, hiç yeni şakı bakınayım falan demedim. O yüzden başta Kore müziği olmak üzere keşfüz musiki yapmak istiyorum :) 
  • Sonra TMci olduktan sonra önce de ilgilenirdim ama şiirlerle daha bir ilgili oldum. Büyük bir şiir arşivi yapma istiyorum:) 
  • Bir sanayiye gideyim kaportayı falan düzelttireyim. Bu çok kaba oldu sanırım :D Birazcık kendime bakayım yani, bakım falan yapayım :)
  • Ve liseme gidip diplomamı almam lazım:) Evet hala almadım:p Umarım hocalarıma nereyi kazandığımı sorduklarında verecek iyi bir cevabım olur :(
  • Ebru dan esinlenerek bir kartpostal keşfine çıkmak istiyorum. Bir kaç yıl öncesine kadar çok görürdüm ama artık görmüyorum. Maraş'ta da tükenmeden bulduklarımı toplamam lazım:) Ama bazı yerlerde olduğunu umuyorum lütfen yaz gelmeden bitmesinler.
Yaz yaz bitmedi valla:) Yeter artık uzar gider bu liste. Belki siz de bir şeyler eklemek istersiniz benim listeme?:p

Biraz basit bir liste oldu ama öle büyük büyük şeyler yazmayı istemedim, basit olsun güzel olsun:) 
Bu arada benim için balkonda çiçeklerin açması ilkbaharın/yazın geldiğine işarettir. Bizim balkonumuz çoktan renklendi:) Çekebildiğim kadarıyla o fotoğraflarla bitireyim o zaman;









3 Mayıs 2014 Cumartesi

VİYANA'NIN BEDESTEN ÇARŞISI

Hepsi bin beş yüz dükkandır. Öylesine düzenli yapılmış, öylesine şenlik ve süslüdür ki her bir dükkancıda birer Mısır hazinesi mal vardır. Her esnafı sokak sokak birer ulu yola dağılmış saatçılar, kuyumcular, kitapbasmacılar, berberler ve terzilerin çarşıları öyle süslüdür ki sanki nigerhanei Çin nakşıdır.Şaşılacak sanatlar işleyip görülecek aletler yapmada eşsiz sokaklardır. Vakitleri gösteren, ay ve günlü, burçları gösteren, takvimli, aşmalı çalar saatler işlenir. Ve bütün türlü türlü yaratıkların tasvirleriyle çeşit çeşit saatler yaparlar ki gözleri, elleri ve ayakları kımıldayıp gören adam o hayvanları canlı da öyle hareketler ediyorlar sanır. Oysa onu büyük ustalar çark ile işletip saat etmişlerdir. Bütün şehir içinde ne kadar değirmenler varsa ne at ne sığır ne de adam çevirir. Değirmenleri ve kebap şişlerini ve kuyulardan kovalarla su çekmeyi ve kırlarında gezen arabaları atsız, sığırsız, bütün başka yoldan, akıllarını kullanarak ve sanatlı saat çarkı ile yürütürler. Değirmenler ve kalıp çarkları ve kuyuların dolapları ibret verir arabalardır. Ama her araba kırda giderken yüz kantar yük çeker. On mandanın çeviremeyeceği arabaları çarklar çevirip düz yerde rahat gider. Ama yokuşa gidemez; inişe hızla giderken arabanın ardında ağır bir yük sürütüp arabalar aşağı inse rahat gider. Ancak araba üzerinde bir kafirin elinde bir çatal demir uçlu sırığı var, onunla arabayı sağa sola çevirir. Eğer araba pek gitsin derse saat gibi arabanın çarklarını kurup hızlı gider. Ama şaşılacak bir sanattır ki bu çarklı arabaların kimisi hem arabadır hem dört tekerleğinin yanlarında birer un değirmenleri var, kimisinde ikişer değirmen işler. Ama bu değirmenli araba iki kattır, az yük götürür, şaşılacak, görülmedik sanatlı arabalardır. Bu Beç şehri içinde çeşit çeşit demirden el değirmenleri yaparlar, bir heybeye ya da hararlara koyup yolculuklarında birlikte götürürler. Bir saatte iki kile un öğütür. Yolcuya pek gerek olan el değirmenleridir. Başka bir çeşidi de şudur: Bir küçük sandığın içine yine demirden un değirmenleri yaparlar, adam çevirmeden bunu da çarklar çevirir. Hemen buğdayını eksik etmeyip on iki saatte bu çarklarını kurdukça ince un, beyaz un öğütür. İbret Alınacak Bir Sanat: Bir türlü mum şamdanı yaparlar, yarım saatte bir mum fitilini kesmeye şamdanın içinden komik görünüşlü  bir Arap çıkıp mumun fitilini elindeki makasla keser, yine şamdanın altında kaybolur.
Evliya Çelebi




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...