Ve İnsan;
Tariflerin, tanımların yetersiz kaldığı ; sözün bittiği yer.
Sevgi, nefret, mutluluk, hüzün...
Duydu dolu bir kalp.Ve gülümsemek: mutlu olduğunda, sevinçli bir haber alınca heyecanlanmak.İstediğin üniversiteyi kazandığında delice sevinmek...Hiç istememek üzülmeyi, ağlamayı.-Bir gün kaybedeceğini bildiğin halde-hep yaşamasını istemek annenin, babanın.Ve güvenmek.Güvende hissetmek.Babanın yanındayken sana hiçbir şeyin olmayacağını bilmek.Nefes almak rahatça, sokağa çıkıp derin bir nefes alabilmek...
Ve bitmek...
Bir şeylerin yarıda kalması, gülümserken içtenlikle bomba düşmesi evine.Hiç ayrılmak istemediğin anne ve babanın seni korurken can vermesi.Gelen bir haberle telaşlanmak birinin öldüğünden.Üniversite ümidiyle beklerken bomba düşmesi üzerine senin ve diğer 70 kişinin.Bütün evinin, hayatının gözlerinin önünde sular altında kalması, yanması, yok olması...
Güvenememek...Bu duyguyu hiç bilmemek...Çıkamamak güvenle sokağa.Canını bile emanet edememek komşuna, senin yurttaşına...Müzik dinler gibi dinlemek silah seslerini, alışmak susmaya, susturulmaya...
Ağlamak...
Ya da ağlayamamak...Bütün bunları gördüğün halde sessiz kalmak, elinden hiçbir şeyin gelmeyeceğini düşünerek avutmak kendini.Sen sonsuz mutluluğu dilerken 25 gün yürüyüp aldığı yardımla mutlu olmak belki...Sen hiç aç kalmadın, hiç savaş görmedin ya da deprem hatta bazen kırılan kolunu dünyanın en büyük acısı sandın.Gözlerini kapattın bu olaylara, duymadın.Duymak istemedin haykırışları.
Evet duygu dolu bir kalp ve susturulmuş, unutulmuş bir vicdan!Ama şunu unutma sana dokunmayan yılan bin yaşayacak ve bir gün seni de bulacak.
Sözüm insanlığa, insan olduğunu unutanlara:
Ve siz asıl kaybedenlersiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder